
Yapay Zekâ Okuryazarlığı: Sakarya’da Farkındalık ve Uygulama
Yapay zekâ, yalnızca teknoloji firmalarının değil, kamu kurumlarından küçük işletmelere kadar birçok aktörün gündeminde yer alıyor. Artık sadece geliştiriciler değil, bu teknolojileri kullanan herkesin belli bir farkındalık düzeyine sahip olması gerekiyor. Bu bağlamda “yapay zekâ okuryazarlığı” kavramı, modern iş gücünün vazgeçilmez bir bileşeni haline geldi. Sakarya gibi gelişmekte olan şehirlerde bu farkındalığın artırılması ise hem bireylerin hem de kurumların dijital geleceğe daha hazırlıklı olmasını sağlıyor.
Yapay zekâ okuryazarlığı, yalnızca kavramsal bilgiden ibaret değildir. Aynı zamanda bireylerin yapay zekâyla etkileşim kurma, onun sınırlarını anlama ve etik kullanımını değerlendirme becerisini de içerir. Sakarya’da bu yöndeki farkındalık henüz başlangıç aşamasındadır; ancak son yıllarda artan ilgi, hem eğitim kurumlarında hem de profesyonel çevrelerde bu konuda kapasite geliştirme çabalarının hızlandığını göstermektedir. Özellikle üretim ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmelerin, yapay zekâ okuryazarlığını temel bir yetkinlik olarak görmeye başlaması önemlidir.
Gelişmiş yapay zekâ teknolojilerinin gündelik karar alma süreçlerine dâhil edilmesi, artık yalnızca teknoloji firmalarının değil, her ölçekteki işletmenin sorumluluğunda. Sakarya’daki iş dünyası açısından bu durum, yalnızca rekabet avantajı sağlamaktan öte; sürdürülebilirlik, çeviklik ve dijital uyum kapasitesini güçlendirmek anlamına geliyor. Bu nedenle yerelde düzenlenen eğitimlerin, atölyelerin ve bilinç artırıcı faaliyetlerin artırılması, bölgesel dijital dönüşümün temelini oluşturacak önemli bir adımdır.
Sekb olarak biz de bu dönüşüm sürecine katkı sunmak amacıyla Sakarya’da “Yapay Zekâ Okuryazarlığı” atölyeleri düzenliyoruz. Eğitimlerimizde bilgisayar programı öğretimi değil, kavramsal farkındalık ve pratik düşünme becerisi kazandırmak önceliklidir. Katılımcılar, teknik uzmanlık gerektirmeden, gündelik ve profesyonel yaşamda yapay zekâ araçlarını tanımayı, sorgulamayı ve etik açıdan değerlendirmeyi öğrenirler. Böylece dijital dünyada yalnızca kullanıcı değil, bilinçli birer aktör hâline gelirler.