
Veriye Dayalı Yetenek Yönetimi
Günümüzün rekabetçi iş dünyasında kurumların en değerli kaynağı olan insan sermayesini daha etkin yönetebilmesi, veriye dayalı karar mekanizmalarının doğru biçimde kurulmasına bağlı hale gelmiştir.
Veriye dayalı yetenek yönetimi, çalışanların işe alımından performans değerlendirmelerine, terfilerden eğitim yatırımlarına kadar tüm süreçlerde sayısal analizlerin yol gösterici olmasını sağlar. Özellikle büyük organizasyonlarda yüzlerce çalışan hakkında alınacak kararların artık yalnızca “hissedilenlerle” değil, objektif göstergelerle desteklenmesi gerekiyor. Bu noktada iş gücü analitiği (workforce analytics), kurumlara stratejik avantaj sunar.
Karar Süreçlerinde Verinin Kullanım Alanları
- Yetenek Açığı Analizi: Hangi alanlarda ne tür yetkinlik eksikliği bulunduğu, verilerle ortaya konabilir. Bu da hedef odaklı işe alımı mümkün kılar.
- Performans Takibi: Belirli KPI’lar üzerinden çalışan verimliliği, gelişim eğrisi veya potansiyel riskler tespit edilebilir. Veriye dayalı değerlendirme sayesinde yanlılık riski de azaltılır.
- Eğitim Yatırımlarının Etkisi: Eğitim programlarının çalışan performansına etkisi ölçülebilir; böylece eğitim bütçeleri daha etkin yönetilebilir.
Güncel Veriden Bir Örnek
2023 yılında McKinsey tarafından yayınlanan bir rapora göre, veriye dayalı yetenek yönetimi süreçlerini sistematik olarak kullanan şirketler, bu uygulamaları olmayan şirketlere kıyasla:
- %79 oranında daha yüksek çalışan bağlılığı,
- %56 oranında daha düşük çalışan devir hızı (turnover),
- %25 oranında daha verimli iç terfi süreçleri gerçekleştiriyor.
Veriye dayalı yönetim anlayışı, geleceği öngörmenin ve doğru adımlar atmanın anahtarıdır.