
Futures İşlemleri ve Özellikleri
Futures sözleşmeleri, finansal piyasalarda riskten korunma (hedge) ve spekülasyon amaçlı en yaygın kullanılan türev ürünlerin başında gelir. Bu işlemler, tarafların belirli bir varlığı, belirli bir tarihte ve önceden belirlenen bir fiyattan alma veya satma yükümlülüğünü üstlendiği organize piyasa sözleşmeleridir. Genellikle döviz, faiz, emtia ve endeksler gibi dayanak varlıklar üzerinden işlem görürler.
Futures işlemlerinin en belirgin özelliği, organize borsalarda işlem görmeleri ve standartlaştırılmış olmalarıdır. Her sözleşmenin vadesi, miktarı ve işlem koşulları belirli kurallar çerçevesinde tanımlanır. Bu yapı sayesinde hem likidite yüksek olur hem de fiyatlama şeffaf şekilde gerçekleşir. Ayrıca takas kurumları (clearing house) sayesinde karşı taraf riski minimize edilir. Bu da özellikle kurumsal yatırımcılar açısından ciddi bir güven unsuru oluşturur.
Bu işlemlerde genellikle teminat sistemi uygulanır. Yani yatırımcılar pozisyon açmak için belli oranda başlangıç teminatı yatırır ve piyasa hareketlerine göre teminat seviyesi düzenlenir. Bu da yatırımcının günlük fiyat dalgalanmalarına karşı pozisyonunu korumasını sağlar. Ancak kaldıraç etkisi nedeniyle futures işlemler yüksek getiri potansiyeli kadar yüksek zarar riski de taşır. Bu yüzden futures sözleşmeleri, iyi bir risk yönetimi anlayışıyla birlikte kullanılmalıdır.
Futures işlemleri, şirketler için özellikle döviz kuru ve faiz oranı risklerine karşı önemli bir koruma aracıdır. Örneğin, ihracat yapan bir şirket, gelecekteki döviz gelirini şimdiden belirli bir kur seviyesinden sabitleyerek mali belirsizliği azaltabilir. Aynı şekilde, faiz oranlarındaki olası dalgalanmalara karşı tahvil portföylerini korumak isteyen şirketler de futures ürünlerinden yararlanabilir.
Örneğin, bir ihracatçı firma, üç ay sonra 1 milyon Amerikan doları tutarında döviz geliri elde etmeyi beklemektedir. Ancak döviz kurunun düşmesi durumunda, Türk lirası bazında gelirinin azalmasından endişe duymaktadır. Bu kur riskini bertaraf etmek amacıyla firma, vadeli işlem piyasasında (futures) 1 milyon Amerikan doları tutarında döviz satım (short) pozisyonu alır. Üç ay sonunda döviz kuru gerçekten düşerse, firma döviz gelirinde kayıp yaşasa bile, açtığı futures pozisyonundan elde edeceği kazanç sayesinde bu kaybı telafi eder. Böylece kur riskini önceden sabitleyerek Türk lirası bazlı gelirini güvence altına almış olur.
Faiz riskinden korunma senaryosuna gelindiğinde, bir şirketin altı ay sonra 50 milyon Türk lirası tutarında sabit faizli bono ihraç etme planı olsun. Eğer bu süreçte piyasa faiz oranları artarsa, şirketin ihraç edeceği bonolar daha az cazip hale gelecek ve yatırımcıyı çekebilmek için daha yüksek faiz oranı sunmak zorunda kalacaktır. Bu riski yönetmek amacıyla şirket, vadeli piyasalarda faiz futures kontratı satar. Altı ay sonunda faiz oranları gerçekten artarsa, bonodan kaynaklanan maliyet artışı vadeli piyasalardaki satış pozisyonundan elde edilen kazançla dengelenmiş olur. Böylece şirket, planladığı maliyet yapısıyla tahvil ihracını gerçekleştirebilir.
SEKB olarak, Sakarya merkezli danışmanlık faaliyetlerimiz kapsamında, türev piyasaları aktif olarak kullanan işletmelere futures işlemlerinin yapısı, avantajları ve olası riskleri konusunda teknik destek sunuyoruz. İstanbul ve Kocaeli gibi şehirlerde yer alan firmalara da, ilgili veri ve belgeleri paylaşmaları durumunda uzaktan analiz ve değerlendirme temelli danışmanlık sunmaktayız.